Ankara'nın savaş planları Bağdat ve Hewlêr kapılarında nasıl yankılanıyor?

Türk devletinin Kürdistan’da gerçekleştireceği yeni işgal operasyonları kapsamında Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyareti sonrası bölgede başlayan hareketlilik beraberinde farklı gelişmelere yol açıyor.

ANKARA-BAĞDAT-HEWLER ÜÇGENİ

Erdoğan hükümeti, KDP ve Sudani hükümeti ile birlikte üçlü bir konsept ile yeni işgal operasyonlarını yürütmek isterken, söz konusu güçlerin mevcut pozisyonu ve çelişkileri istenilen siyasi ve askeri dengeyi de sağlayamıyor.  

KDP; Erdoğan’ın yeni savaşına daha fazla dahil olma karşılığında kendi iktidarını kurtarma arayışlarını sürdürürken, Sudani hükümeti ise “Kalkınma Yolu Projesi” başta olmak üzere TC ile yapılan anlaşmalarla ekonomik gelir elde etmeyi umuyor.

Bunların yanında sahada etkin bir varlığı sahip olan İran ise Şii güçler üzerinden AKP-MHP hükümetinin kendi çıkarlarına ters düşen yeni Ortadoğu planlarını baypas etmek için kolları sıvamış durumda. Tahran; Ankara öncülüğünde geliştirilen bu savaşın uzun vadede NATO’nun İran’ı adım adım kuşatma politikalarının bir parçası olduğunun farkında.

KDP'DEN İSTENİLENLER...

Erdoğan’ın Kurdistan Özgürlük Hareketi’ne karşı başlatmak istediği yeni işgal operasyonunun doğrudan taraflarının yanı sıra dolaylı tarafları da bulunuyor. KDP’yi daha fazla yeni operasyonlarda görmek isteyen Ankara, bu konuda birçok yerden baskılarını sürdürüyor. Bu anlamda KDP’den; Medya Savunma Alanları’nı çepeçevre sarması, bölgeye yığınak yapması, HPG’nin geçiş alanlarını kapatması, TC askerlerine istihbarat ve lojistik destek sağlaması rolünden çıkıp operasyonlara aktif olarak katılması isteniyor. KDP ise bu güne kadar talep edilenlerden uzak duracak bir pozisyon sergilemiş değil.

İKİ YOL: YA TAZMİNAT YA İSTENİLENİ YAPMAK

Aksine KDP, TC’nin kendisini daha fazla işgal planlarında kullanmak istemesini son dönemlerde yaşadığı sorunları aşmak için bir eşik olarak görüyor. Irak Federal Mahkemesi’nin geçtiğimiz aylarda petrol satışlarını merkezi hükümet tarafından yapacağı kararı, KDP’nin önünde çözüme kavuşmayı bekleyen en büyük sorunlardan biri olarak duruyor. Yeni karar; KDP’nin 2014 yılında Bağdat’ın onayı olmadan gizliden TC ile yaptığı 50 yıllık petrol anlaşmasının bozulması ve KDP’nin hem Ankara’ya hem de Bağdat’a tazminat ödemesinin yollarını açıyor. Bu durumda KDP ya tazminatları ödemesi gereken bir süreç ile karşı karşıya kalacak ya da TC kendisinden ne istiyorsa yerine getirmekle mükellef.

NEÇİRVAN BARZANİ BAĞDAT’TA KİMLERLE MASAYA OTURDU

Yine Başûrê Kurdistan’da iktidarını kaybetmek istemeyen KDP, bölge için yeni siyasi dengeleri oluşturma potansiyeline sahip olan 10 Haziran’daki Başûrê Kurdistan Parlamento seçimlerine girmekten kaçınıyor. Seçimlerin yapılıp yapılmayacağı konusu Kurdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani ve KDP Başkanı Mesud Barzani arasında da krizlere yol açarken, Neçirvan Barzani son iki gündür Bağdat’ta birçok çevre ile görüştü. Barzani aralarında Sudani hükümetinin yanı sıra  Milli Hareket Başkanı Ömer El Hekim, Irak eski başbakanlarından Adil Abdülmehdi ve Haydar Abadi, Irak Savunma Bakanı Sabit Abbasi, Irak Hukuk Devleti Koalisyonu lideri Nuri El Maliki, Bedir Örgütü Başkanı Hadi El Amiri, Ezim İttifakı Başkanı Muthanna El Samarrai, Irak Ulusal Güvenlik Müsteşarı Qasım El Ereji ve Siyade Koalisyonu Başkanı Xemis Xençer ile yoğun müzakereler yürüttü.

BARZANİ BAĞDAT'TA NEYİN PAZARLIKLARINI YAPTI?

Neçirvan Barzani’in Bağdat’ta bu kadar geniş bir çevre ile görüşmesinin ajandası ise Erdoğan’ın 22 Nisan’da şaşalı bir şekilde karşılandığı Hewlêr ziyaretinde çıktı. Erdoğan’dan Irak merkezi hükümeti ile aralarında arabulucu rolü üstlenmesini isteyen KDP ve Barzaniler, yeni işgal operasyonlarına daha aktif katılmak karşılığında iktidarını sarsacak olan seçimlerin ertelenmesi için Bağdat ile pazarlıklara başladı.

IRAK ORDUSU KENDİ ADIYLA BAŞÛRÊ KURDİSTAN TOPRAKLARINDA

Kimi çevreler bu konuda belli bir yol alındığına da işaret ederken, görüşmelerin yapıldığı saatlerde Irak Sınır Muhafız Birliklerinin Zaxo’da iki askeri üs kurduğu haberi servis edildi. Her ne kadar Irak Sınır Muhafız Birlikleri’nin bulunduğu bölge kimi kontrolündeyse bünyesinde o tarafa bağlı güçlerin yer aldığı belirtilse de Irak Ordusu, Raperî’nden 30 yıl sonra ilk defa Irak adıyla Başûrê Kurdistan’da askeri güç bulunduruyor. Bu durum da ilerleyen zamanlarda Irak için kendi güçlerini bölgede “meşrulaştırma” zeminine yol açıyor.  

IRAK’TAN TC’YE: ORTAK HAREKET EDİYORUZ

Bağdat ise enerji ihtiyaçlarının yanı sıra bölge petrol satışlarındaki gelirleri elde etme ve adım adım Başûrê Kurdistan’a yerleşme planlarını hayata geçirme çabasında. Bu şekilde Irak, varılan kimi anlaşmalar ve vaatler karşılığında TC’ye de belirtilen politikalarda “ortak hareket” ettiklerinin mesajını veriyor. Keza KDP’nin de Kurdistan Özgürlük Hareketine karşı bölgeye gönderdiği yeni askeri güç, bu yönlü politikaların nasıl hayata kazanacağına somutluk kazandırıyor.

MALİKİ’DEN DİKKAT ÇEKEN ÇIKIŞ

Öte taraftan Neçirvan Barzani, Bağdat’ta görüşmeler yaptığı sırada kameralar önüne geçen  Irak Hukuk Devleti Koalisyonu Başkanı Nuri El Maliki’nin Neçirvan Barzani’ye “aramızdaki sorunları çözebilecek bir rol oynayabilir” övgüsü dikkat çekerken, benzer övgüler daha önceleri YNK’nin Irak ile görüştüğü sıralarda YNK Başkanı Bafil Talabani tarafından da Barzani’ye yapılmıştı.

KERKÜK ÜZERİNDEN PAZARLIKLAR YAPILIYOR

Bu kapsamda Barzani’nin bölge seçimlerinin ertelenmesi için Irak’ta görüştüğü çevrelerden YNK’yi de bu konuda razı etmesini istediği belirtilirken, YNK’ye bunu kabul ettirmek isteyen KDP, Kerkük üzerinden de kimi pazarlıklar yürütüyor. KDP’nin TC ve Arap çevrelerle ortaklaşması sonucu Kerkük Valisi’nin seçilmesi konusu belirsizliğini korurken, YNK’ye Başûrê Kurdistan seçimlerinin ertelenmesini kabul etmesi karşılığında Kerkük Valiliğini alabileceği kartı da sunuluyor.