‘Bakur filmini değil sansürü kaldır’

Sinema emekçileri, sinemaseverler ve sinema yazarları, “Bakur” belgeselinin 34. İstanbul Film Festivali’nde sansürlenmesine karşı Fransız Konsolosluğu’ndan Galatasaray Meydanı’na yürüdü

Sinema emekçileri, sinemaseverler ve sinema yazarları, Çayan Demirel ile Ertuğrul Mavioğlu’nun çektiği “Bakur” belgeselinin 34. İstanbul Film Festivali’nde sansürlenmesine karşı Fransız Konsolosluğu’ndan Galatasaray Meydanı’na yürüdü. “Faşizme karşı özgür sinema” sloganlarını atan yüzler, Kültür Bakanlığı’nı bir an evvel gereken adımları atmaya davet etti. Festivallerde ‘Eser İşletme Belgesi’ zorunluluğunun acilen kaldırılmasını istedi.

“Bakur” belgesel filminin ‘Eser İşletme Belgesi’ bahane edilerek 34. İstanbul Film Festivali’nde sansürlenmesi karşı bir araya gelen sinema emekçileri, sinema yazarları ve sinemaseverler, Fransız Konsolosluğu’ndan Galatasaray Meydanı’na kitlesel bir yürüyüş gerçekleştirdi. CHP milletvekilleri Ercan Karakaş, Melda Onur, sinema sanatçıları Lale Mansur, Menderes Samancılar, Tiyatrocu Orhan Aydın, Yönetmenler Kazım Öz, Erol Mintaş Hüseyin Karabey, Yazar Bedri Baykam’ın ön saflarda yerini aldığı yürüyüşte, “Sansüre karşı özgür sinema” pankartı açıldı. “Sansüre karşı özgür sinema”, “Sinemalar, salonlar, sokaklar bizim”, “Bu daha fragman, film yeni başlıyor” sloganlarını atan sinemacı, yazar ve yönetmenler adına açıklamanın Türkçesini oyuncu Defne Halman, Kürtçesini Yönetmen Kazım Öz okudu.

‘SANSÜRE HAYIR’

Türkiye’de bir filmin devlet tarafından sansürlenmesiyle ilk kez karşılaşmadıklarını vurgulayan Halman ile Öz, bugüne kadar Yılmaz Güney’den, Metin Erksan’a, Handan İpekçiden, Kazım Öz’e kadar birçok değerli yönetmenin filmlerinin izleyiciyle özgürce buluşmasının engellendiğini hatırlattı. Türkiye’de sinema sanatın tarihinin sansüre karşı yükseltilen seslerle, ifade özgürlüğü için verilen mücadelelerle örülü olduğunu altını çizen Halman ile Öz, Tıpkı 1977 yılında Ankara’ya doğru yola çıkan binlerce sinemacı gibi, tıpkı 1988’in İstanbul Film Festivali’nde sansüre karşı bizimle aynı yolu yürüyenler gibi, bizler de bugün aynı şeyi haykırıyoruz: Sansüre hayır” dedi.

ESER İŞLETME BELGESİ ZORUNLULUĞUNU KALDIRIN

Sinema filmlerinin değerlendirilmesi ve sınıflandırılmasına ilişkin kanun, yürürlüğe konduğu günden itibaren iktidar tarafından siyasi amaçlarla kullanıldığına işaret eden Halman ile Öz, bugüne kadar başvurulan bu sansür uygulamasının, artık sistematik hale geldiğini ve festivallerin özgürlük alanlarını iyiden iyiye daralttığını söyledi. Filmlerin gösterim imkanlarının ortadan kalkmasıyla, önce İstanbul Film Festivali ardında da Ankara Film Festivali’nin durma noktasına geldiğini hatırlatan Halman ile Öz, festivallerden çekilen yönetmen, yapımcı ve jüri üyelerinin boykot kararının bu gidişe hep birlikte dur deme iradesini açık ve net bir şekilde ortaya koyduğunu vurguladı.

“Kültür Bakanlığı’nın sinema ve özgürlük alanını bu tıp baskılarla daraltmasını kabul etmiyoruz” diyen Halman ile Öz, Bakanlığı bir an evvel ‘Bakur’ filminin özgürce gösterilmesi için gerekli adımları atmaya davet etti. Sansüre karşı verilecek uzun soluklu mücadelenin ilk adımın olarak, Festival gösterimlerindeki ‘Eser İşletme Belgesi’ zorunluluğunun acilen kaldırılmasını isteyen Halman ile Öz, “Bu daha fragman, film yeni başlıyor” dedi.

...