‘İktidar şiddetle meşruiyet sağlayamaz’

TÖP Sözcüsü Pelin Kahiloğulları, iktidarın gelinen noktada kaybettiği meşruiyetini sırf çıplak şiddetle yeniden kurmasının oldukça zor olduğunu söyledi.

PELİN KAHİLOĞULLARI

Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüsü Pelin Kahiloğulları, 31 Mart yerel seçim sonuçlarının, iktidarın yenilgiye uğratılabileceğini bir kez daha ve oldukça net olarak gösterdiğini kaydetti. 

Yerel seçim sonuçları AKP’yi 22 yıllık iktidarında ilk kez ikinci parti konumuna düşürdü. Muhalefetin zaferi bugün farklı birçok yönüyle tartışılıyor. Seçimin üzerinden geçen bir aylık süreçte AKP, talan ekonomisi ve savaşa dayanan politikalara devam sinyali veriyor. Yaşanan süreç ve mücadele hattına ilişkin ANF’ye konuşan Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüsü Pelin Kahiloğulları, iktidarın Gezi’den itibaren her yenilgisini savuşturmayı ve yeniden ayağa kalkmayı becerebildiğini belirterek, “31 Mart yerel seçim sonuçları, iktidarın yenilgiye uğratılabileceğini bir kez daha ve oldukça net olarak gösterdi” dedi. 

MEŞRUİYET KAYBI YAŞIYORDU

Aslında 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde de iktidarın, ciddi bir meşruiyet kaybı yaşadığını ve toplumsal desteğinin eridiğini kaydeden Pelin Kahiloğulları, “Özellikle seçim günü yapılan bin bir hilenin iktidarın kaybetmemesine etkisi olduğunu düşünüyorum. Yine de vurgulamalıyım, iktidar güçleri seçim öncesinde şimdi en ağır bedellerini ödediğimiz sözüm ona önlemlerle bir biçimde yeni iş alanları açabilmiş, işsizliği azaltabilmiş, ekonomik krizin doğrudan etkilerini kısmen yumuşatabilmişti. Bu durum, yaptıkları hilelerin de desteğiyle şimdi yaşadıklarının benzerini yaşamalarını engellemiş oldu” şeklinde konuştu. 

ERDOĞAN’IN BELİRLEYİCİLİĞİ ZAYIFLADI

Pelin Kahiloğulları, Yerel seçim sonuçlarını belirleyen etkenleri ise şöyle sıraladı: 

* Ekonomik krizin günlük hayattaki görünümü yoğunlaştı. Gün gün artan pahalılığa, işsizliğin yükselmesi ve emeklilerle birlikte milyonlarca insanın sefalete mahkûm edilmesi eklendi. Mehmet Şimşek programı olarak ifade edilen OVP ve 12. Kalkınma Planı ile sermayenin servetine servet katma programı, yoksulluğu daha hızlı bir biçimde ağırlaştırdı. 

* Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaptıkları birkaç puanlık “hileyi” bu seçimlerde yapamadılar. 

* Erdoğan’ın “liderliğinin” yerel seçimlerde her ne kadar sahaya inmiş olsa da belirleyiciliğinin artık zayıflamaya başlaması ve karşısında İmamoğlu’nun bir lider alternatifi olarak öne çıkması.

MEŞRUİYETİNİ YENİDEN KURMASI ZOR

31 Mart yerel seçim sonuçları ile 7 Haziran 2015 sonuçlarını, belli farklılıklar olmakla birlikte kıyaslamanın mümkün olduğunu belirten Pelin Kahiloğulları, şunları ifade etti: “7 Haziran sonrasında da moral gücün toplumsal muhalefete geçmesi üzerinden benzerlik kurabiliriz. Fakat o dönemden farklı olarak günümüzde iktidarın yaşadığı güç kaybı ve meşruiyet krizinin daha derin olduğunu özel olarak vurgulamalıyım. Hatırlarsak; o zaman iktidar, bir müddet CHP ile görüşmeler perdesi altında hazırlıklarını yaparak zaman kazandıktan sonra ülkeyi bir ‘Bombalar Cumhuriyeti’ne dönüştürmüştü. Art arda gelen Diyarbakır, Suruç ve Ankara patlamalarıyla bir ‘şok etkisi’ yaratarak, yani doğrudan çıplak şiddetle 7 Haziran’da kaybettiği gücünü yeniden kazanmaya çalıştı. Bildiğimiz gibi; 1 Kasım 2015 seçimleriyle hedeflerine ulaştılar. Bugün geldiğimiz yerde iktidar güçlerinin sırf çıplak şiddetle kaybettiği meşruiyetini yeniden kurması oldukça zor. Elbette yapılamaz demiyorum, iktidar ve devlet gerçekliği buna uygun fakat özellikle ekonomideki krizden çıkmak için seçtikleri yol, yoksulluğu ve işsizliği daha da derinleştirecek, halkın öfkesini yükseltecektir.

ŞİDDETLE YOL ALAMAZ

Gittikçe yayılan işçi direnişleri, Kürt halkının yükselerek sürüp gelen özgürlük arayışı, kadınların, Alevilerin, doğa savunucularının, toprağını koruyan köylülerin, öğrenci gençlerin mevcut durumları da iktidarın çıplak şiddetle alınacak yolunu çıkmaza sürükleyecek. İktidarın büsbütün zayıflamasının yolunu açabilecektir. Böylesi bir toplumsal gerçekliğe sırf çıplak şiddetle yönelmek, iktidarı sürekli daha fazla daha yaygın hatta rastgele şiddet gibi çıkmaz yollara sürükleyecek, ülkeyi kaosa sürükleme olasılığını güçlendirecektir.”

YENİ BİR TOPLUMSAL BİLİNÇ

TÖP Sözcüsü Pelin Kahiloğulları, 7 Haziran seçimleri, Gezi’de açığa çıkan ve Gezi sonrası da süregelen demokratik bir yeni yaşam arayışının, Kürt halkının mücadelesiyle ortaklaştığı özel bir dönem olduğunu belirterek, “O zaman böylesi kritik bir dönemin ihtiyaç duyduğu siyasal ittifakı ve ittifakın kendisini somut biçimde ifade ettiği programı ortaya koyamadık. Toplumun bilincinde nüve olarak gezinen arayışı güçlendirip somutlaştıramadık. Buna rağmen Türkiye halkları, Kürtler, emekçiler, kadınlar, gençler, ekolojistler kendi ihtiyaçlarından belirlenen ve kimi dönem öne çıkan, kimi dönem geri çekilen direnişlerini sürdürdü, sürdürmeye devam ediyor. Haziran 2013 direnişinden bu yana bir biçimiyle devam eden direniş sürecinin yeni bir toplumsal bilinç yarattığı fikrindeyim. Bunun tam zıddında kesintisiz şiddet ve gerilim halinin de aynı anda devrede olduğunu ve toplumu bir arada tutan değerleri çözdüğünü, toplumsal bir çürüme yarattığını da göz ardı edemeyiz. Dolayısıyla şayet halkın şimdiki öfkeli tepkileri, halkçı demokratik bir konuma yerleştirilemezse söz konusu çürümenin hızla güçlenebileceğini ve buradan faşizme uygun bir ortam oluşacağını da belirtmeliyim” şeklinde konuştu.